TULAY OZCAN

İzleyiciler

30 Kasım 2012 Cuma

Paris, Milano, Pissa(!7-28 Temmuz 2012 Bosna Hersek Gezisi)






23 Temmuz Pazartesi akşamı saat 22:00 sıralarında Paris eyfel kulesinin altındaydık. Makinamın şarjının bitmesi dolayısıyla gece çok çekim yapamadım. Ama Eyfel ışıklandırmayla gece muhteşem görünüyordu. Sonra Paris'teki otele yerleştik





Montmartre Tepesinin üzerinde kurulan Sacre-Coeur Bazalikası çok görkemli görünüyor. Fakat merdivenleri çıkarken idrar kokusu çok rahatsız etmekte. Merdivenler de birçok işportacı bulunmakta.




Bu tepenin eteğinde dar sokak bulunmakta sokak boyunca bir çok hedşyelşk eşyalar satan dükkanlardan oluşmaktadır. Ama en çok aşağıdaki resimde görülen takılar ve giyim eşyalarının satıldığı dükkan benim ilgimi çekti.


B

ve Notre Dome Bütün heybetiyle karşımızdaydı.


Ayrıca Paris'te başka avrupa ülkelerinde gördüğüm bu mersedes ve reno markalı arabalar çok ilgimi çekti.

Sokaklarda el yapımı resimlerde satılmakta.

İşte benim içini çok görmek istediğim fakat zaman azlığı nedeniyle sadece dışını görebildiğim Louvre müzesi

Paris'ten sonra güneye Milano'ya indik. Bir çok tünellerden geçtik. Asağıdaki Duomo di Milano katedrali 4oo yılda yapılmış. Muhteşem bir yapı.




Katedralin yanında ünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olanGalleria Vittorio Emanuele II bulunmakta.
Aşağıda da Pisa Kulesi, İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan çan kulesidir. Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Bu görülen yeşillğin yan tarafı ve dışarıda yanyana oluşan bir çok hediyelik eşya satıcılarından oluşmaktadır. Nereye bakacağını şaşırıyor insan. Eğer benim gibi alışverişi çok seviyorsanız başınız dönüyor

Pisa'dan sonra Roma

23 Kasım 2012 Cuma

Bosna Hersek ( Bihaç)(17-28 Temmuz 2012 Bosna Hersek Gezisi)

20 temmuz 2012 cuma günü kahvaltıyı otelde yaptık. Sonra mayolarımızı giydik.Otelden Velika kloduşa'ya gittik. Bize bir lokantada öğle yemeği verdiler.Yemekte su yerine maden suyu ikram ettiler.Sonra Motel Bazani adında havuzu olan yere geldik.
Havuz keyfinden sonra akşam bizim için çevirme hazırlamışlar


Sonra Bihaç'a gittik Aşağıda yolda gördüğümüz bir manzara. Nehrin suyu tertemizdi.

Bizi şelalerin olduğu dar bir toprak yoldan ulusal parklarına götürdüler. Orada rafting yapan bir grupla karşılaştık.Onların suda geçişlerini izledik.Manzara muhteşemdi

Orada piknik yapıp topluca oynadıktan sonra geri şehre döndük. Aşağıdaki resimde şehirlerinde savaşı anlatan bir müze kurmuşlar . izlerken çok etkilendim .
Geldiğimiz yoldan geri dönüp Hırvatistana geçtik. Oradan da slovenya ya geçtik. Başkenti Ljubljana ' naya geldik. Oradaki katedralden görüntüler aşağıda.




Yüksekçe bir yerden şehri seyrederken yan sokağında ağaçlarında bulunan heykeller çok dikkat çekiciydi.

Kaleye giderken yol üzerinde bir hediyelik dükkanında çok güzel hediyeler vardı.


Kaleye camdan bir asansörle çıktık. Manzara muhteşemdi.


Slovenya'dan sonra Almanya Stutgart'a geldik. Caddedeki çocuk oyuncağı. Burada çok fazla durmadık.


18 Kasım 2012 Pazar

Sofya ve Velikakloduşa ( 17 -28 Temmuz 2012 Bosna Hersek Gezisi)






Yeniden Merhaba

Hemen yarın yazacağım dedim ama yine aradan uzun bir zaman geçti. Yazamadım. Bugün fırsat buldum. Kaldığım yerden gezime devam edeyim. Sofya'da Arslanlı köprüye kadar yürüdük. Sonra aynı yoldan geri döndük.




Yolda giderken aşağıdaki çantalar çok hoşuma gitti.

Dışarıda yol kenarında masaları olan bir cafe'ye oturduk. Burada çay istedik . Herkese birer demlik geldi. Ben dondurma istedim. Zamanımız sınırlı olduğundan çayın demlenmesini bekleyemeden içtiler.
Bulgaristandan sonra Sırbistan'a geçtik. Nis şehrine uğradık. Orada bir Türk ekbiyle karşılaştık. Onlarda Uluslar arası öğrenci festivaline gelmişler. Ekip Uludağ Üniversitesinden.
Festival Bosna Hersek'in kuzeyinde olduğu için Hırvatistana gidip güney de Cettingrat sınır kapısından Bosna Hersek'e girdik. Vellika Kloduşa sınıra çok yakın. Şehrin hakim tepesine kuleleri olan yeni bir bina yapmışlar.
Halkı Festivaldeki konukları ağırlamak için çeşitli yemekler yapmışlar . Herkes tabağına istediği yiyecekleri aldı.
Bizim kaldığımız otel şehre yarım saat uzaklıktaydı. Otele gelip yerleştikten sonra Hemen giysilerimizi giyip tekrar şehre döndük.
Şehirdeki korteje katıldık.

Şehrin meydanında toplanan herkes ortak hareketlerle dans etti.
Gösteriler Kapalı spor salonunda yapıldı.








Gösterilerden sonra salonun yukarısında yemek verdiler. Ve otele dönüş.




9 Ağustos 2012 Perşembe

BULGARİSTAN -- SOFYA (!7-28 Temmuz 2012 Bosna Hersek Gezisi)



Beni izleyen herkese kocaman bir Merhaba;

2. kez yurt dışındaki festivale katıldım. ve Ramazan da eklenince sitem ile ilgilenmem gecikti.

Bu yıl yurt dışı gezimiz 17-28 Temmuz 2012 tarihleri arasında oldu. 46 Kişilik bir otobüs gezisi.

Arkadaş çevrem ile gurur duyuyorum.

Buradan bana bu yolu açan Hakan Çelik'e,ve bana her zaman destek olan eşi Birsel'e, organizyon işlemlerini gerçekleştiren Haluk Beye, Bize bu konuda destek olan Çan Belediye Başkanı Abdurrahman KUZU 'ya çok teşekkür ederim.

Benim ilerlemiş yaşıma rağmen bana güvenip, umut verip, destek olmaları beni çok mutlu ediyor. Hiç aklıma gelmezdi; yurt dışında halk oyunu oynayacağım. Ama oldu. Hemde bu yıl 2. olarak katıldım. Bugünden ihtibaren size bu gezi anılarımdan bahsedeceğim. Belki içinizden oraları daha önce görmüş olanlar olupta, yaşadığınız güzel anıları tekrar canlandırabilirim. Belki de oralara olan ilginizi yazdıklarım ile arttırabilirim. Kim bilebilir......




BULGARİSTAN -- SOFYA



17 Temmuz 2012 Salı

Gezimize 17 Temmuz da Çanakkalenin Çan ilçesinden başlayıp Kapıkule sınır kapısından geçip Sofya ya geldik..

Sofya'yı bir başkent olarak çok gelişmemiş buldum. Buradaki büyük katedrali gezdik. Alexander Nevski Katedrali, Bulgaristan’ın Sofya şehrinin en merkezi yerinde bulunan, yüksekliği 52 metre olan Bulgar ortodoks katedralidir. 1882 yılında yapımına başlanmış ve 1912 yılında resmi olarak açılmıştır. 1877-78 Osmanlı Rus savaşında ölen Rus askerlerinin anısına inşa edilmiş..Bunlar resmi bilgiler. Biz katedralin yan tarafına otobüsümüzü park ettik.Dış yüzein çatı kenarları taş oyma desenleriyle süslenmiş. İçeriye merdivenlerden sonra giriliyor. Girişte 3 mermer kemerden ve bu kemerleri taşıyan iki sutunun aralarında bulunan demirden yapılmış üzeri desenli bir dış kapı sizi karşılıyor. Kapının yanında yaşlı bir bayan bu demirleri sessizce temizliyordu. Kapı süslemesi de çok etkileyici. İçerisi büyük bir mekan . Değişik mermer süslemerler var.Yerler dama taşı şeklinde renkli mermerler ile kaplanmış. Emek çok fazla kendini gösteriyor. Çok etkileyeci bir yapı.











   

Katedralden çıktıktan sonra karşı yolu takipedip çarşısına geldik. Yolun sonunda uzun bir kaidenin üzerinde binalardan yüksekte sizi Sofya heykeli karşılıyor. Sofya melek demekmiş.









Yol kavşak ile kesiliyor. Kavşağın altında bir alt geçit var.

Geçitte bir çok dükkan bulunmakta. Buradaki dükkanların birinden Sofya'ya ait magnet ve bir koku torbası aldım. Üzeri pembe güller işlemeli. aldıklarımın resmini çekmek aklıma gelmedi.

Geçitin çaprazlama karşısına geçtik. geldiğimiz yönün sağ tarfındaki yolda aşağıya doğru ilerledik. Yolun sağ tarafında onarımda olan küçük bir cami var. Biraz daha ilerledikten sonra yolun sonunda arslanlı köprüye geldik. Fotoğrafı yükleyemedim bir sorun oluştu. Yarın devamedeceğim sevgiyle kalın.